Yazar – Yemek

* Alexander McCall Smith Ah, Alexander McCall Smith… Seni sevmem gerektiği ile ilgili o kadar büyük bir his var ki içimde. İşte bu yüzden tüm çabam. İşte bu yüzden dönüp dolaşıp farklı serilerden kitaplarını okumam. Sanki kendimi kabul ettirmem gereken bir zümre var ve seninle aramızda o büyük bağın kurulamadığı her an bu insanlar cıkcıklıyor …

More

Dövmeci – Duvar Tabakları

* Amanda Wachob Soyut tasarımları cesaret istiyor, kabul. Peki modern dövmelerine ne diyorsunuz? Amanda Hanım’ın en güzel yanı kafamdaki dövmeyi kime yaptıracağımı sayesinde artık biliyor olmam. Sonunda geceleri rahat uyuyabilirim. * Fornasetti Şımarıkça, sinsi sinsi arzuluyorum Fornasetti tabaklarını.

Defter – Benzetme

* Snoopy’li Moleskine Snoopy’nin 60. yılı şerefine limitli sayıda üretilen özel Moleskine’lerden bir tanesi şu anda masamın üstünde beni bekliyor. Böyle şeylere itibar etmem aslında ama galiba bu çocukları seviyorum (-ki hatırlayanlar için previously on Bahar Malik Acabo: 10 sene önce de böyle şeylere hiç itibar etmem diye diye bir Linus t-shirt’ünü ayıla bayıla almıştım) …

More

Blog yazısı – Fotoğraf – Fotoğraf – Video

* The Mad Artful 60’s Dünyevi Zevkler için böyle bir blog yazısı oluşturmayı planlarken ufak bir araştırma sonucunda ulaştığım, ulaştığıma çok memnun olduğum bu yazı Internet’in ne kadar güzel ve dünyanın ne kadar küçük olduğunu bize ispatlar gibi. * Ben buna gülüyorum. * Aşağıdaki fotoğrafı güzel arkadaşlarım Didem ve Onur’a adarken Doruk’u görmezden gelmek istiyorum. …

More

Oyun

* Bir Delinin Hatıra Defteri Son zamanlarda günün berberini bir resim deposu gibi kullandığımdan utanıyorum galiba ki işte tam bu yüzden Geoffrey Rush’ın Diary of a Madman için çektirdiği tanıtım fotoğrafını ne kadar beğendiğimi sizden gizlemeye çalışıyor ve bunu nasıl yapıyorum? Oyunun arkasına saklanarak. Hadi yalanı dolanı bir tarafa bırakayım. Sizce de Rush bu fotoda …

More

Fotoğraf

Fotoğrafı gördüğümde kendisine yamuk bir gülüş attım, kabul. Ama bu gülüşüm arkasından gelen birçok düşünceye dur diyemedi. Hani nasıl derler? Çok “inspiring” bir fotoğraf değil mi sizce de? Emre B. bu blogu okuyor olsaydı “inspiring değil, ilham verici” diye beni düzeltirdi, buna da eminim. (Umarım o linki öylesine verdiğimi düşünmezsiniz)

Roman

* House of Meetings Uyumadan geçirdiğim dün gecenin birkaç saatinde House of Meetings’in sondan bir önceki bölümünü iki üç kez daha okudum. Daha sonra sevdiğim bölümlerinin üzerinden geçtim. Kitabın bu kadar ensesindeyim çünkü Sovyet kamplarının sıkışmışlığı ve vahşetinde geçen bir romanı kendi yaşamımla ve hissettiklerimle nasıl bu kadar özdeşleştirebildiğimi anlayabilmek istiyorum. “House of Meetings’te Martin …

More

Albüm Kapağı

* Menomena – Mines Çok değil, birazcık yakından incelensem neyi seveceği ve neyi sevmeyeceği o kadar tahmin edilebilir bir insana dönüşmüş durumdayım. -ki vakit ayırıp da bu incelemeyi yapan birinin Mines’ın kapağını gördüğünde aklına gelecek ilk insan olduğuma kalıbımı basarım. Bu kadar tahmin edilebilir olmak hoşuma mı gidiyor sanıyorsunuz ha? Hadi itiraf edeyim: Bazı zamanlar …

More

Film – Film

* Blue Valentine Şu satırları yazmamın üzerinden çok zaman geçmediğini hem siz hem de ben biliyoruz. Ama sizin bilmediğiniz, benim ise çok iyi bildiğim bir şey var ki geçen günlerde izleme arzumun katlanarak arttığı tek film Blue Valentine oldu. Bunda listedeki filmlerin bir kısmını çoktan izleyip pek de sevmemiş olmamın etkisi olduğu dedikodusunu yapanlarla bozuşuruz. …

More

Belgesel – Şarkı

* Fishing with John Colin Firth’in ıslak gömlek sahnesiyle bile düzelmeyen moral bozukluklarına karşı etkili bir silah. Parlak gülümsemelerin kaynağı. John Lurie, bir itirafım var: Sen benim en sevdiğim abimsin. * Too Much to Ask – Arctic Monkeys Üzüldüğüne seviniyorsun ya. Çok garip.