Bu kategorinin altındaki yazıları inceliyorsunuz:

Sanat üstüne

Kısa kısa, Sanat üstüne

Dedikodu

edouard manet_bouquet of violets

Bir adamın bir kadın için bir tablo çizdiğini ve ona hediye ettiğini düşünün; içinde kadının en sevdiği çiçeklerin, kadını çizdiği başka bir ünlü tablodaki yelpazenin ve kadına yazdığı mektubun olduğu ufacık bir tablo.

Bu adamın bu kadına aşık olmama ihtimali var mı? Bu adam nasıl bu kadını kendi erkek kardeşiyle evlendirir? Onların çocuklarını büyütmelerini izler?

Aklım almıyor.

Sanat üstüne

Artemisia

Müzelerde Ä°ncil temalı tabloları incelerken rahatsız hissettiÄŸim o kadar çok ÅŸey görüyorum ki. ÖrneÄŸin ressamların dürüst bir Yahudi’nin karısı olan Susanna’nın (Shoshana) Ä°ncil’de anlatılan öyküsünü betimleme ÅŸekline hem kızıyor, hem de utanıyorum.

Hikâyeye göre yardımcılarına izin veren Susanna, evinin bahçesindeki havuzda yıkanırken kendisinden yaÅŸlı iki adam kadını gözetler. Susanna tam evine girecekken karşısına çıkarlar ve kadına eÄŸer onlarla seviÅŸmezse bahçede genç bir erkekle buluÅŸtuÄŸu dedikodusunu herkese yayacaklarını söylerler. Susanna bu tehditi kabul etmeyince erkekler söylediklerini yapar. Kadına ölüm cezası verilecekken Daniel adında bir adam ortaya çıkar ve yaÅŸlı adamların sorgulanmasını gerektiÄŸini söyler. Ayrı ayrı sorgulanan adamlara Susanna’nın sevgilisiyle hangi aÄŸacın altında buluÅŸtuÄŸu sorulur. Adamlardan biri sakız aÄŸacı olduÄŸunu söyler. DiÄŸeri aÄŸacın meÅŸe olduÄŸunu iddia edince yalanları ortaya çıkar ve Susanna beraat eder. Ä°ki sapık ölümle cezalandırılır.

Bu öykü pek çok ressam tarafından betimlenmiÅŸtir. AÅŸağıda içlerinde Rubens ve Rembrandt’ın Susanna yorumlarının da olduÄŸu rastgele örnekleri görebilirsiniz. Bu tabloları her gördüğümde “HAYIR!” diye bağırmak istiyorum. Lütfen resimlere dikkatle bakın. Bu resimlerde iki sapık tarafından tecavüz ya da ölümü seçmesi için zorlanan bir kadın suratı görebiliyor musunuz? Bu tehditin insana hissettirdiÄŸi “dehÅŸet”i sanatçıların estetik kaygıları ve kimbilir belki de erkeklikleri karşısında kaybediyoruz.

susannah and the elders OKUMAYA DEVAM EDÄ°N

Sanat üstüne

BaÅŸka pembeler

Herkese merhaba. Ne zaman Güzelonlu’yu çok sevdiÄŸimi ve buraya her gün yazmak istediÄŸimi düşünsem yazılara aylarca ara veriyorum. Baktım bu sefer de öyle olacak, duruma el koymaya karar verdim.

Sosyal medyayı daha çok kullanmaya baÅŸladığımdan beri hoÅŸuma giden/gitmeyen ufak tefek ÅŸeyleri sizlerle daha sık paylaÅŸabiliyorum. Gene de klasörlerimin tozlu raflarında kalan çok fazla konu var. Dün o klasörleri karıştırırken, “kırmızı olsun, beÅŸ kuruÅŸ fazla olsun” diyen bir toplumda yetiÅŸsem de ilgimin pembeye yöneldiÄŸini fark ettim. Oysa bu renge karşı sempatim olduÄŸunu bile bilmiyordum.

Ama biraz sonra göreceğiniz üzere varmış. Yazının devamını okuyacaklardan ufak bir ricam olacak. En çok hangi resmi sevdiğinizi benimle paylaşırsanız çok sevinirim.

milton avery

Yukarıdaki resim benim son günlerdeki favori ressamım Milton Avery’e ait. Avery, 1920’lere kadar Amerikan izlenimciliÄŸini takip etmiÅŸ. 1920’lerin ortasında New York’a taşınmasıyla birlikte ÅŸekilleri basitleÅŸmiÅŸ, eserlerinde renkler ön plana çıkmış. Avery’nin renk kullanımı Mark Rothko, Barnett Newman, Helen Frankenthaler gibi pek çok genç ressama da ilham vermiÅŸ. Ayrıca, Avery ve Rothko çok yakın arkadaÅŸlarmış. EÄŸer Avery’nin pembeli kadınını beÄŸendiyseniz diÄŸer çalışmalarına bakmanızı tavsiye ederim.

OKUMAYA DEVAM EDÄ°N

Sanat üstüne

Dövmeler

Yakın arkadaÅŸlarımdan biri dövme yaptırmaya karar verince dövme konusu gündemimize bomba gibi düştü. Birbirlerinin hareketlerini taklit eden ergen çocuklardan farkımız olmadığı için birdenbire hepimiz birer dövme sevdalısı kesildik. Bu olayın bana etkisi ise “aslında ne zamandır ‘şöyle’ ufak bir dövme yaptırmak istiyordum. Tam da rast geldi” ÅŸeklinde oldu.

Internet’te istediÄŸim figür için dövme desenleri ararken aÅŸağıdaki komik fotoÄŸrafla karşılaÅŸtım. 1950 yılında Paris’te yapılan En Güzel Dövme Yarışması’nın fotoÄŸraflarını Robert Doisneau çekmiÅŸ. Yarışmaya katılan insanların ne kadar eÄŸlenmiÅŸ olabileceÄŸini düşünürken Doisneau’nun bu konuda baÅŸka fotoÄŸrafları var mı diye de bakındım. Ve tahmin edin sonuç oldu? Elbette ki vardı.

Contest Of The Most Beautiful Tattoo OKUMAYA DEVAM EDÄ°N

Sanat üstüne

Sabah Güneşi

Sosyal medya kullanımının hayatıma en önemli etkisi sanatçıların doÄŸum ve (varsa) ölüm tarihlerini günü gününe takip etmeye baÅŸlatması oldu (Müzelere, dergilere ve sanata ilgi duyan sosyal medya kullanıcılarına teÅŸekkürler). Bu durum çoÄŸunlukla komiÄŸime gitse de kendimi kaptırdığım zamanlar oluyor. Tıpkı bu hafta Twitter’da Edward Hopper’ın doÄŸum günü olduÄŸunu okuduÄŸumda olduÄŸu gibi.

Hopper kiÅŸisel tarihim için önemli bir insan. Çünkü ergenliÄŸimde sevip de sevmeye devam ettiÄŸim ve dahası sevdiÄŸim için küçük utançlar duymadığım nadir sanatçılardan. Bu hafta hakkında bu kadar düşünüp türlü türlü tweetler atınca ressamın doÄŸum günü için blog’da da ufak bir kutlama yapmanın harika bir fikir olduÄŸuna karar verdim.

Konu Edward Hopper olunca birçok şey anlatabilirim. Ama yakın zaman önce çok sevdiğim biri aşağıda sizlerle paylaşacağım resimlerden birini bana gönderdiğinden olsa gerek aklıma ilk gelen ressamın 1952 yılında yaptığı Morning Sun (Sabah Güneşi) isimli tablosu oldu.

Edward Hopper morning sun

Ressamın bu tablosunda da -diğer tablolarının çoğunda olduğu gibi- 43 sene birbirlerine severek ve döverek (yer yer ısırarak) evli kaldığı eşi Jo Hopper poz vermiş.

OKUMAYA DEVAM EDÄ°N