Kitaplar

En yeni kitaplar

kitaplar

Burada uzun zamandır kitaplardan bahsetmiyorum. 2013’ün en iyi kitaplarından bir kısmını okuyup o kadar da iyi olmadıklarına karar verdikten sonra bu yılbaşında 2014’ün en iyi kitapları yazısı hazırlamayı es geçmeye karar verdim. Bugün onun yerine size 2014’te satın aldığım bazı kitaplardan bahsedeceÄŸim.

Bu kitaplar The Love Affairs of Nathaniel P. (Adelle Waldman), Not That Kind of Girl (Lena Dunham), Desperate Characters (Paula Fox), & Sons (David Gilbert), Friendship (Emily Gould), My Salinger Year (Joanna Rakoff), J. D. Salinger: The Escape Artists (Thomas Beller) ve Lovers at Chameleon Club: Paris 1932 (Francine Prose)

Nathaniel P. Beyefendi’nin gönül maceralarını okumama Tumblr‘da takip edip nedensiz sevdiÄŸim Brooklynli bir kadın sebep oldu. Okumaya karar verdiÄŸim an bile romanla ilgili umudum yoktu ama Waldman beni ÅŸaşırttı. The Love Affairs of Nathaniel P. eli yüzü düzgün bir roman. Türkçe’ye hâlâ çevrilmemesini ÅŸaÅŸkınlık verici buluyorum.

Lena Dunham’a kayıtsız kalamamaya devam ediyorum. Kitabını çıktığı hafta almam, ilk 50 sayfasını okuyup sonra okunacak kitaplar rafıma sessizce bırakmam hakkında ne düşünürsünüz bilemiyorum. Oysa geçen sene böyle bir kitap alacaksam Amy Poehler’ınkini almalıydım.

Desperate Characters gibi minik hazineler bazen gözden kaçabiliyor. Paula Fox’un 1970’te yayımlanmış bu romanı Jonathan Franzen gibi günümüz popüler yazarlarının da baÅŸucu kitabı. Popüler yazarların bir kitap hakkında konuÅŸması iyi ve kötü sonuçlar doÄŸurabiliyor. (Okumaya karar vermek ya da o kitaptan sonsuza kadar uzak durmak gibi) O yüzden Desperate Characters‘i okumaya karar verdiÄŸime çok memnunum.

David Gilbert’ın & Sons‘ıyla ilgili bir itirafım var: Bu romanı neden aldığımı hatırlamıyorum. O yüzden de kitapla ilgili ÅŸu an anlatacak bir ÅŸeyim yok. Belki okuduktan sonra bu romandan bir kere daha bahsederim.

Emily Gould’un Friendship‘ini okumak için büyük bir heves içindeydim. O günlerde Gould’u Twitter’da takip etmeye baÅŸladım. Yazdıkları bana o kadar itici geldi ki (aslında o kadar itici bir insan deÄŸil, belki siz seversiniz) romana baÅŸlayamadım. Artık Gould’u takip etmediÄŸimden birkaç ay içinde romanı okumak için hazır hale gelirim.

my salinger year - joanna rakoff

Benim için geçen yılın en büyük hayal kırıklıklarından biri Joanna Rakoff’un otobiyografik kitabı My Salinger Year oldu. Rakoff’un 1996’da Harold Ober Associates’te çalıştığı dönemi anlattığı bu anı kitabının neden bu kadar olay olduÄŸunu anlamakta zorlandım. Doksanlı yıllarda New York’ta yaÅŸamanın ne demek olduÄŸunu anlatan (“düşünsenize bilgisayar bile kullanmıyorlardı!”) birçok kitap var -ki zaten derdim bu olsa oturur Friends izlerim.

Kitabın ismi ve Salinger’dan bahsediÅŸ ÅŸeklini de yanlış buldum. Gerçi ben de Salinger’la üç kere telefonla konuÅŸsam büyük ihtimalle o zamanlarımı “Salinger günlerim” diye anardım ama bir kitaba bu ismi vermek daha büyük bir olay. Yıllardır bu iÅŸlerin içinde olan Rakoff’un da bunun farkında olduÄŸuna eminim. Öte yandan kitabın kapak fotoÄŸrafına vuruldum. Daha hızlı ulaÅŸabilecek baÅŸka bir versiyonu varken birkaç hafta daha bekleyip özellikle bu kapaklı olanını alacak kadar vuruldum.

Rakoff’un bende yarattığı tüm tepkiye raÄŸmen Robinson Crusoe’da  J. D. Salinger: The Escape Artists‘i görünce dayanamayıp aldım. Ama kalbim bir hayal kırıklığını daha kaldıramayacağından henüz okumadım.

Size bahsedeceÄŸim son kitap Lovers at Chameleon Club, Paris 1932. Francine Prose bu romanı yazarken Macar fotoÄŸrafçı Brassaï’ın aÅŸağıda görebileceÄŸiniz Le Monocle’deki Lezbiyen Çift (1932) isimli fotoÄŸrafından etkilenmiÅŸ. Brassaï benim sevdiÄŸim bir fotoÄŸrafçı. Annemle babam bir seyahat dönüşlerinde bana fotoÄŸrafçının Paris resimleri kitabını hediye etmiÅŸlerdi. Bu kitaptaki fotoÄŸraflar tam da romanın geçtiÄŸi Paris’i anlatıyor. İçinde bir tek aÅŸağıdaki fotoÄŸraf yok. Dün akÅŸam tekrar karıştırırken romanın karakterlerinden biri olan Lulu’nun yukarıdaki fotoÄŸrafını buldum.

Couple at Le Monocle,1932

Lovers‘ı geçen sonbaharda okumaya baÅŸladım. Çok da iyi gittiÄŸini düşündüğüm bir noktada olaÄŸandışı bir ÅŸey oldu ve kitabı kaybettim! Ne kadar ararsam arayayım bulamayınca mecburen ara vermek zorunda kaldım. Geçen hafta kitap sonunda ortaya çıkmaya karar verdi. Böylece roman 2015 okuma planlarımın arasındaki yerini aldı. Bu duruma çok memnun  oldum. Bunun iki sebebi var. Birincisi potansiyeli olan kitapları okumayı severim ve ikincisi inanmayacaksınız ama hayatımda ilk kez bir kitaptan çok doÄŸru ve yıllardır fark edemediÄŸim bir iliÅŸki dersi çıkarttım. O iki cümleyi okuduÄŸumdan beri aydınlanmış bir yüzle sokaklarda dolaşıyorum. TeÅŸekkürler Prose! (“Prose” bir yazar için ne kadar uygun bir soyadı ama deÄŸil mi?)

Daldan dala atladığım bir kitap yazısının daha sonuna geldik. Kitap yazılarının bu daldan dalalığını özlemişim, bu sene daha çok yazayım. Sizin okuma planlarınız var mı? İlginizi çeken kitaplar neler? Anlatın ki haberim olsun, kıskanayım sizden önce okuyayım.

Previous Post Next Post

Bir de bu yazilar var

4 Yorum

  • Reply Di 11/02/2015 at 22:45

    …ve o iki cümleyi bizimle paylaÅŸmayacaksın deÄŸil mi?

    • Reply Bahar Malik 11/02/2015 at 22:53

      Asla! Neyi öğrendiğimi söyleyerek kendimi ele veremem :)

  • Reply Melda 11/02/2015 at 23:50

    Selamlar :)

    Kitap kapakları benim de dikkatimi çeker fazlasıyla, bu yüzden yorum yapmadan baÅŸlamak istemedim :) Rakoff’un kitabının kapağını sevdiniz; çünkü bir ÅŸemsiye detayı hem de kırmızı bir ÅŸemsiye detayı var, yanılıyor muyum? :) (Blogunuzdaki önceki yazılarınızdan birinde, ÅŸemsiyeli fotoÄŸraflardan oluÅŸan bir seride, en çok kırmızılı olanların hoÅŸunuza gittiÄŸini yazmıştınız diye hatırlıyorum.) Aklıma gelmiÅŸken yazmak istedim :)

    Okunacak listemde, Haruki Murakami’nin Ä°mkansızın Åžarkısı ve Patti Smith’in Hayalperestler’i var. Bu aralar fazlasıyla öykü kitaplarına yönelmiÅŸken Mehmet Güreli ve Pınar Öğünç’ün yeni çıkan kitaplarını okumak için de sabırsızlanıyorum mesela :)

    Sevgimle

    • Reply Bahar Malik 12/02/2015 at 09:36

      Evet, kırmızı şemsiye konusunda yakalandım :) İmkansızın Şarkısı ve Hayalperestleri okumuştum. İkisi de iyi seçimler. Diğer iki kitabı ben de merak ediyorum. Bir de bir arkadaşın tavsiyesiyle Şule Gürbüz okuyacağım. O konuda da meraklardayım.

    Yorum yazın