* Nina Simone – I saw her twice in concert. She was so great. She would be right in the middle of a song and then…you know, stop…and walk from the piano all the way to the edge of the stage. Like, really slowly. And she’d start talking to someone in the audience. “Oh, yeah, …
* Namecheck Şu sıralar Türk halkının aniden farkına varıp direkt sevişme olayına girdiği Rufus, Want’ında “I don’t want, no I really don’t want/To be John Lennon or Leonard Cohen/I just want to be my Dad” diyerek bir vuruşta üç namecheck birden yaparak şu karşıki kalbimizi dağlamaz mı? Dağlar. Onu bırak da Uzun Sarışınlar’ın You Could …
I live in the Twentieth Century and you lie here beside me. You were unhappy when you fell asleep. There was nothing I could do about it. I felt hopeless. Your face is so beautiful that I cannot stop to describe it, and there’s nothing I can do to make you happy while you sleep.
* The Kiss Pek çok Klimt uyarlaması sevdim, birini çok ama çok fazla. Gönül eşit sevmiyor. Mecburiyetten. Bu fotoğrafı her gördüğümde yüzümde bir gülümseme oluşuyorsa; mecburen ve de tamamen mecburiyetten bu eşitsizliği kabul ediyorum. * Helpless – Patti Smith Birazdan söyleyeceklerimi söylemek için bir sene düşündüm. Orijinali dahil bütün yorumları bir kere daha dinledim ve …
* Türkiye Briç Milli Takımı “49. Avrupa Briç Şampiyonası Senyörler Şampiyonu” * Pegasus – The Phoenix Foundation Bu Yeni Zelandalılar, tam da beklediğim albümlerin ardı ardına çıktığı bir dönemde beni kendilerine bağlamış durumdalar. Sea World beni öldürüyor, kabul. Peki Hitchcock? Peki All in Afternoon? Peki Damn in the River? Hem Pegasus ilk heyecanım bitse, daha …