* Who will run the frog hospital? – Lorrie Moore
Tanışmak için en fazla çaba sarfettiğim yazarın bu romanı, son ayların bütün karanlık, kaotik okumalarının karşısına dikilecek zannetmiştim. Oysa Lorrie Moore bana “oradan” gelmiş olmanın ne demek olduğunu, kalma/kalmama muhasebesinde asla bir galip olamayacağını (üstelik de) güneşli bir haftasonunda öğretiverdi. Juno‘yu samimi bulanları, esas samimiyetin ne demek olduğunu anlamak için bu romanı okumaya çağırıyorum.
Bakalım Lorrie’nin peşinden daha ne kadar koşacağım? Bakalım platonik sevdalar beni daha hangi yollara sokacak?
* MüzeKart
20 lira vererek bir sene kullanabileceğin bir şey. Aldığım gibi memnun oldum. Arkeoloji’nin bahçesinde gazoz içmek için bile edinilebilir-ki daha iyi sebepler bulabileceğinize, bulduğumdan olsa gerek eminim.