Festival
* 66. Cannes Film Festivali: Merhaba Paul, merhaba Joanne!
* 66. Cannes Film Festivali: Merhaba Paul, merhaba Joanne!
* A Brief History of John Baldessari Internet’ten vazgeçmeye hazır olduğum günlerde böyle videolarla karşılaşıyor ve Internet’e daha çok bağlanıyorum.
* Gerhard Richter – Painting Merakla izleyeceğim günün gelmesini bekliyorum. * And So It Goes – Charles J. Shields Kurt Vonnegut’ın Kasım ayında çıkan biyografisinin adı başka ne olabilirdi ki? Bu blog ismini sahibine iade mi etse acaba?
* The Mad Artful 60’s Dünyevi Zevkler için böyle bir blog yazısı oluşturmayı planlarken ufak bir araştırma sonucunda ulaştığım, ulaştığıma çok memnun olduğum bu yazı Internet’in ne kadar güzel ve dünyanın ne kadar küçük olduğunu bize ispatlar gibi. * Ben buna gülüyorum. * Aşağıdaki fotoğrafı güzel arkadaşlarım Didem ve Onur’a adarken Doruk’u görmezden gelmek istiyorum. …
* Bir Delinin Hatıra Defteri Son zamanlarda günün berberini bir resim deposu gibi kullandığımdan utanıyorum galiba ki işte tam bu yüzden Geoffrey Rush’ın Diary of a Madman için çektirdiği tanıtım fotoğrafını ne kadar beğendiğimi sizden gizlemeye çalışıyor ve bunu nasıl yapıyorum? Oyunun arkasına saklanarak. Hadi yalanı dolanı bir tarafa bırakayım. Sizce de Rush bu fotoda …
* Blue Valentine Şu satırları yazmamın üzerinden çok zaman geçmediğini hem siz hem de ben biliyoruz. Ama sizin bilmediğiniz, benim ise çok iyi bildiğim bir şey var ki geçen günlerde izleme arzumun katlanarak arttığı tek film Blue Valentine oldu. Bunda listedeki filmlerin bir kısmını çoktan izleyip pek de sevmemiş olmamın etkisi olduğu dedikodusunu yapanlarla bozuşuruz. …
* Fishing with John Colin Firth’in ıslak gömlek sahnesiyle bile düzelmeyen moral bozukluklarına karşı etkili bir silah. Parlak gülümsemelerin kaynağı. John Lurie, bir itirafım var: Sen benim en sevdiğim abimsin. * Too Much to Ask – Arctic Monkeys Üzüldüğüne seviniyorsun ya. Çok garip.
Her yaz, yaz olduğunu hissetmemi sağlayacak tarzda birkaç film belirler ve onları mutlaka izlerim. Benim adıma birçok şeyde en ummadıklarımın ve sanmadıklarımın senesi olmayı başaran 2010 (eğer yarından sonraya kadar büyük bir değişiklik olmazsa) “yaz sinemalarım” konusunda da ellerimin boş kalmasını sağlayacak. Oysa ben bu sıcak günlerde şu filmleri izlemiş olacağımı sanmış ve bu fikirle …
* Sherlock Holmes İnanması çok zor ama bu filmin fragmanını ilk kez birlikte izlediğim insan 4 gün sonra askerden döneceğine göre nereden baksanız 6 aydır bu filmi bekliyorum. Bu bekleyiş bende heyecan ve ilk heyecan yepyeni heyecanlar doğurduğundan tam on gündür gizlice detaylarını planladığımız üzere ülkedeki gösterime giriş günü olan yarın sinemaya koşuyor, filme iyi …
* Richard Russo “Böyle bir yazar varmış da bana daha önce neden okutmadınız?” diye sorabilecek kadar ileriye gidebilirim. Bir romanını okuduktan sonra tereddüt etmeden diğer tüm kitaplarını satın aldım. Reklamını “Amerikalıların David Lodge’ı” diye yapıyordum ama sayın seyirciler arkadaşlarım uyarıyor. Bakış açısındaki Douglas Adams’lığı da atlamıyor, hemen şu an burada vurguluyoruz. Son bir ayımın delikanlısı …
* Courtauld Galerisi Youtube’da Bu tür açılımlardan hoşlanıyorum. Dünyayı daha küçük hissetmemi sağlıyor.