
Bu da nedir diyenler için şurada bir açıklama var.
Söz verdiÄŸim ÅŸekilde ilerleyemediÄŸim dikkatinizi çekmiÅŸtir. Çünkü geçen hafta Vanity Fair‘i bitirme hırsına kapıldım ve bir de baktım ki tek satır Salinger okumadan günler geçivermiÅŸ.
Kahramanı olmayan roman Vanity Fair‘i ilk ergen günlerimde okumuÅŸ olmayı isterdim. Åžu yaşımda beni biraz yorduÄŸunu ve ilgimi yeteri kadar cezbedemediÄŸini itiraf ediyorum. Eserle ilgili mutlaka söylenmesi gereken tek ÅŸey ÅŸu: Thackeray öyle bir dünya kurmuÅŸ ki beÅŸ yaşındaki minik bir çocuÄŸa dahi sempati duymanıza tüm gücüyle engel oluyor. Herhangi bir karaktere merhamet hissetmeye baÅŸladığınız an Thackeray, bu karakterin zaafları, hataları ve eksiklerini size tekrar tekrar hatırlatmaktan çekinmiyor (Bu durumun tam aksi için de benzer bir çaba var). Tüm bunlara raÄŸmen yazarın acımasız ya da insafsız olduÄŸunu düşünmedim. Aksine, sarkastik anlatım tarzına raÄŸmen fazlasıyla realist bir romanla karşı karşıya olduÄŸuma kanaat getirdim. Öte yandan, bu roman edebi kaygıların sonucu mu bu boyutta yazılmış yoksa yazarının anlatma coÅŸkusu mu bu neticeyi doÄŸurmuÅŸ sorusu hakkında herhangi bir Thackeray okuruyla tartışmaya hazırım.



Tender is the Night‘ın David Lodge’ın Listeler isimli makalesine konu olan bölümü ise romanın kahramanı Richard’ın zengin eÅŸi Nicole ve genç Amerikalı film yıldızı Rosemary’nin Paris’teki alışveriÅŸlerini anlatan paragraflar. Fitzgerald, Nicole’ün nasıl para harcadığını anlatmak için aldığı ürünleri ve bu ürünlerin çeÅŸitliliÄŸini listelemiÅŸ. Hemen ardından ise Nicole’ün alışveriÅŸ çılgınlığının bir nevi kurbanı sayılabilecek dünya üzerinde deÄŸiÅŸik noktalarda çalışan emekçilerden örnekler vererek bu emekçilerin de bir listesini çıkarmış. Lodge kadının aldıkları sıralanırken hiç bir hiyerarÅŸinin olmadığına, herhangi bir kurala uyulmadığına, pahalılar kadar ucuz nesnelere de yer verilerek kadının elitizmine deÄŸil yaptığı eyleme dikkat çekildiÄŸine dikkatimizi çekiyor. İkinci listede yer alan işçilerin (diÅŸ macunu fabrikasında çalışan erkeklerin, tezgahtar kızların) hiçbirinin direkt olarak Nicole’ün aldıklarıyla alakası olmamasına raÄŸmen dolaylı bir ÅŸekilde kadının tüketebilmesi ile ilintililer. Bu açıdan bakıldığında da Fitzgerald’ın baÅŸarılı bir ÅŸekilde bir deÄŸil iki liste yaratarak bunları arka arkaya sıraladığını ve Lodge’ın bu romanı bu yüzden örnek olarak seçtiÄŸini söyleyebiliriz.