Herkese merhaba. Ne zaman Güzelonlu’yu çok sevdiÄŸimi ve buraya her gün yazmak istediÄŸimi düşünsem yazılara aylarca ara veriyorum. Baktım bu sefer de öyle olacak, duruma el koymaya karar verdim.
Sosyal medyayı daha çok kullanmaya baÅŸladığımdan beri hoÅŸuma giden/gitmeyen ufak tefek ÅŸeyleri sizlerle daha sık paylaÅŸabiliyorum. Gene de klasörlerimin tozlu raflarında kalan çok fazla konu var. Dün o klasörleri karıştırırken, “kırmızı olsun, beÅŸ kuruÅŸ fazla olsun” diyen bir toplumda yetiÅŸsem de ilgimin pembeye yöneldiÄŸini fark ettim. Oysa bu renge karşı sempatim olduÄŸunu bile bilmiyordum.
Ama biraz sonra göreceğiniz üzere varmış. Yazının devamını okuyacaklardan ufak bir ricam olacak. En çok hangi resmi sevdiğinizi benimle paylaşırsanız çok sevinirim.
Yukarıdaki resim benim son günlerdeki favori ressamım Milton Avery’e ait. Avery, 1920’lere kadar Amerikan izlenimciliÄŸini takip etmiÅŸ. 1920’lerin ortasında New York’a taşınmasıyla birlikte ÅŸekilleri basitleÅŸmiÅŸ, eserlerinde renkler ön plana çıkmış. Avery’nin renk kullanımı Mark Rothko, Barnett Newman, Helen Frankenthaler gibi pek çok genç ressama da ilham vermiÅŸ. Ayrıca, Avery ve Rothko çok yakın arkadaÅŸlarmış. EÄŸer Avery’nin pembeli kadınını beÄŸendiyseniz diÄŸer çalışmalarına bakmanızı tavsiye ederim.
Henri de Toulouse-Lautrec’in locadan gösteriyi izleyen kadınıyla ilk kez “Goya, Daumier, Toulouse-Lautrec” isimli serginin afiÅŸinde karşılaÅŸmıştım. Türkiye’deki müzelerden biri getirse pek çok kiÅŸiyi memnun edeceÄŸini düşündüğüm bu sergide kendisini de görünce resme iyice baÄŸlandım. O günden beri en sevdiÄŸim Toulouse-Lautrec sorulduÄŸunda (-ki hiç sorulmadı) cevabım bu eseri oluyor.
Pembe elbisesiyle Sonja Knips’in portresinin çıplak gözle görülmesi gerektiÄŸini düşünüyorum. Elbisedeki detaylar internetten anlaşılamayacak kadar büyüleyici. Bu tablo büyük bir Klimt koleksiyonuna sahip Belvedere Müzesi’nde sergileniyor.
Mark Rothko pembeleri.
Yves Klein pembesi.
Yukarıdaki öpüşen çift ve versiyonlarıyla çok sık karşılaşıyorum. Birazcık beÄŸeniyorum da. Jarek Puczel’e ait bu resim, The Jezabels grubunun Brick albümünün kapağında da kullanılmış.
Ne zamandır hoÅŸuma giden ama sizinle paylaÅŸmak için bir sebep bulamadığım diÄŸer bir resim Kim Cogan‘a ait.
Finali en acayip hikâyeli pembelerden biriyle yapalım. Yukarıdaki çalışma Spencer Finch’e ait ve adı “Jackie Kennedy’nin Åžapkasının Rengini Hatırlamaya Çalışıyorum”. EÅŸi John F. Kennedy’nin Dallas’ta suikaste uÄŸradığı gün Jackie Kennedy’nin üzerinde pembe bir Chanel takım elbise varmış. Suikastin ardından çok meÅŸhur olan bu takımın kendine ait bir wikipedia maddesi bile var.
Ä°ÅŸte Spencer Finch, Jackie Kennedy’nin bu takımındaki pembe ÅŸapkanın rengini hatırlamaya ant içmiÅŸ. Dahası olay sadece yukarıdaki resimden ibaret deÄŸil. Aslında bu çalışma bütünün bir parçası. Finch’in “Jackie Kennedy’nin Åžapkasının Rengini Hatırlamaya Çalışıyorum”‘unun tamamını aÅŸağıda görebilirsiniz.
Yazıya Finch’i bu kadar uÄŸraÅŸtırmış ÅŸapkayla veda edelim. Ä°ÅŸte pembesi bulunmaya çalışılan o ÅŸapka!
Umarım Aralık ayı içinde daha sık buluşuruz. Sevgiler.
[Tüm görsellerin telif hakları görseli yaratanlara ait olup Güzelonlu’da bilgilendirme amaçlı kullanılmıştır.]
7 Yorum
İlk ve son resim arasında gidip geldim. Son kararım ilk resimden yana. Yani Avery’nin pembeli kadını.
mercan mavisi
Kim Cogan’ın resmini sevdim. MüziÄŸi de Psychedelic Furs’ün 1981 çıkışlı “Talk Talk Talk” adlı plağından “Pretty In Pink” olsun.
Jarek Puczel :)
Kim Cogan’ın pempesini sevdim ben de :)
Kim Cogan çok beğenildi :)
oncelikle spencer finch’ in “jackie kennedy’nin sapkasinin rengini hatirlamaya calisiyorum” adli eserini cok yaratici ve essiz buldum, ayrica “opusen cift” tablosu en cok sevdigim tablo oldu bu tablolar arasindan.