2012 yaz dönemini Özgür Sanatın 1000 Günü isimli sergiyle Cobra akımına ayıran Sakıp Sabancı Müzesi sonbaharda iddialı bir sergi açıyor: Monet’nin Bahçesi. Hiçbirinizi kandırmak niyetinde deÄŸilim, sakallarını her daim çok beÄŸendiÄŸim Monet benim en gözde ressamlarım arasında deÄŸil. Ancak tıpkı Picasso ya da Rodin gibi dünyanın en önemli sanatçılarından biri olan Monet’nin eserlerinin de ülkemizde sergilen(ebil)iyor olmasını heyecan verici buluyorum.
Bugün hem serginin verdiÄŸi coÅŸkuyu devam ettirmek isteyenler hem de merak edenler için Monet’nin önemli çalışmalarını görebileceÄŸiniz müzelerin beÅŸ tanesini gündelik bilgileri ve (eÄŸer yaÅŸadıysam) tecrübelerimle paylaÅŸmak istiyorum. Hazırsanız baÅŸlayalım.
1. Musée de l’Orangerie
Musée de l’Orangerie‘nin iki önceki paragrafta söylediklerimi yalanlamam için kurulduÄŸuna inanıyorum. Monet’nin bu müzenin iki salonu için özel sipariÅŸle yaptığı ve 1922 yılında Fransız hükümetine bağışladığı 8 duvar resminden oluÅŸan Nilüferler‘in sergilendiÄŸi sekiz ÅŸeklindeki salonlarda saatlerimi geçirebilirim (daha önce geçirdiÄŸimden yapabileceÄŸimi biliyorum).
Paris’te Tuileries Bahçeleri’nin içinde, Concorde Meydanı’nın hemen kenarında konuÅŸlanmış bu küçük müzedeki Monet’lerin “hayatınız boyunca sanatçının eserlerinin sergilendiÄŸi tek bir müzeyi ziyaret etme ÅŸansınız olsa hangisini seçerdiniz?” sorusuna cevabım olacaklarına eminim.
Musée de l’Orangerie’nin alt katında ise o döneme ait baÅŸka ressamların eserleri sergileniyor. Bu katın en sevdiÄŸim köşesi Soutine’lerin olduÄŸu ufak odacıktı ama son gidiÅŸimde fark ettim ki o güzel Soutine’leri Pompidou’ya taşımışlar.
2. Musée Marmottan Monet
Sabancı Müzesi’ndeki sergide Marmottan Müzesi’nden gelen 40 civarında tablonun sergileneceÄŸini okudum. Monet’nin Bahçesi’nin küratörü Marianne Mathieu da bu müzenin küratörüymüş. Paris’teki müzeyi ziyaretim birçok kere baÅŸka planlara kurban olmuÅŸtu. Sonunda oraya gidebildiÄŸimde yaÅŸadıklarımı size kısaca anlatmak isterim.
Marmottan Müzesi Paris’in doÄŸusunda La Muette metro istasyonunun yakınlarında bir köşkte kurulmuÅŸ. Lokasyonu metronun birinci bölgesinin sınırlarına yakın olduÄŸundan nispeten daha fakir bir bölgeyle karşılaÅŸacağım önyargısına sahiptim. Zengin Passy’ye çok yakın bu muhitin fakir olabileceÄŸini düşünmek nasıl bir saflıktır sorusunun cevabını siz deÄŸerlendirin lütfen. Müzeye girmeden evvel bulacağım bir kafede açlığımı giderebileceÄŸimi düşünerek mekana vardım. Sonuç olarak Paris’in üst tabaka insanlarıyla seyahat tarihimin en pahalı öğle yemeÄŸini yedim. Müzeyi ise orta yaşın üstünde bir grup Amerikalı zenginle dolaÅŸmanın ayrıcalığını yaÅŸadım. Bu açıdan deÄŸerlendirdiÄŸimde Marmottan Müzesi benim Paris’teki en gösteriÅŸli müze tecrübem oldu.
Ä°ki kata yayılmış müzedeki 80 Monet tablosu sanatçının kızı tarafından müzeye bağışlanmış. Bunların arasında Ä°zlenimcilik akımına adını vermiÅŸ olan Ä°zlenim: Gün DoÄŸumu ve Londra’daki Parlamento Binası da var. Ayrıca Sabancı’daki sergide bol bol göreceÄŸimizi düşündüğüm sanatçının Giverny’deki evinde yaptığı nilüfer tablolarından örnekler yer alıyor.
Marmottan ile ilgili en önemli tavsiyem şu: Tok gidin!
3. Musée d’Orsay
Paris’in ünlü müzesi Musée d’Orsay’nin Monet koleksiyonunu da iddialı ve görülmeye deÄŸer buluyorum. d’Orsay’de ressamın farklı dönemlerine ait önemli örnekler bir araya toplanmış durumda. Ä°lk kez küçük bir çocukken yemek yemeye gittiÄŸimiz restoranın duvarında gördüğüm Gelincik Tarlası, zaman zaman ilham vericisiyle birlikte sergilenen Kırda Öğle YemeÄŸi, Rouen Katedrali, Åžemsiyeli Kadın gibi eserler müzenin koleksiyonunda yer alıyor.
Sahip olduÄŸu koleksiyonun zenginliÄŸinden ötürü gezmesi zor bir müze olan Musée d’Orsay ile ilgili iki önerim olabilir. Kapıda sıra beklememek için bileti önceden almak ve Monet’leri göreceÄŸim derken sadece bu müzede görülebilecek güzel Manet’leri es geçmemek.
4. Boston Güzel Sanatlar Müzesi
ABD’nin en kapsamlı koleksiyonlarından birine sahip olan Boston’daki Güzel Sanatlar Müzesi Monet’nin 50 civarında çalışmasına sahip. Henüz ziyaret edemediÄŸim için sergilenme durumuyla ilgili bilgi sahibi deÄŸilim. Açıkçası buraya eklememin sebebi müzeyle ilgili anlatacakları olanları dinleyebilmek. Bilgisi olanlar detayları paylaÅŸabilirse çok sevinirim.
5. Bridgestone Sanat Müzesi
Monet ile ilgili böyle bir liste hazırlıyorsam bu listenin beÅŸ numarasına Chicago Güzel Sanatlar Müzesi’ni ya da Londra Ulusal Galerisi’ni almam gerektiÄŸinin farkındayım. Fakat duygusal davranıp sanatçının (çok da önemli kabul edilmeyen) altı tablosunu koleksiyonunda bulunduran Tokyo’daki Bridgestone Sanat Müzesi’ni eklemeyi tercih ettim. Çünkü bu müzeyi nereden baksanız seksen senedir ziyaret etmek istiyorum. Belki de buraya yazarsam bu dileÄŸim daha kısa sürede gerçekleÅŸir. Kim bilebilir?
2000’lerin baÅŸlarında önemli ressamların eserlerini Ä°stanbul’da görmek bir hayaldi. Bugünlerde ne güzel ki bizleri ziyarete geliyorlar. Umarım gelecekte Ä°stanbul’daki müzelerin kalıcı koleksiyonlarında Monet’leri ve nicelerini görebiliriz. Siz Ä°stanbul’da hangi sanatçıları ve hayalimizi biraz daha büyütecek olursak hangi eserleri kalıcı olarak görmek isterdiniz?
Yazıyı Monet’nin stüdyosunda Nilüferler serisinden Sabah isimli tablosuyla çektirdiÄŸi fotoÄŸrafla bitirmek istiyorum. Size bir sır vereceÄŸim: Ben Orangerie’deki her tabloya baÅŸka isimler verdim. EÄŸer onları benim isimlerim ve hikâyelerimle tanımak isterseniz Paris’e beni de yanınızda götürmeniz gerekiyor. Ben olsam bu harika teklifi kaçırmazdım.
* Musée de l’Orangerie fotoÄŸrafını ÅŸu, Marmottan Müzesi fotoÄŸrafını ise ÅŸu adresten tanıtım amaçlı aldım. Telif hakları ilgili sitelere aittir.
4 Yorum
Sevgili yazarimiz,
Su anda Boston’da yasadigim icin Guzel Sanatlar Muzesi’ndeki Monet koleksiyonunu gorme firsatim oldu. Cok zengin bir koleksiyon olmamakla birlikte niluferler ve gelincik tarlasi eserleri kaydadeger. Genel olarak muzedeki eserlere gelirsek, ronesanstan baslayarak genis bir Avrupa resim koleksiyonuna sahip. Ancak muzedeki isiklandirma oylesine berbat ki, maalesef hicbir eseri tam layikiyla inceleyemiyor; soyle keyifle seyredemiyorsun.
Bilgilendirme için çok teÅŸekkürler sevgili okuyucumuz. Bu durumda Sargent’ın Edward Darley Boit’in Kızları tablosunu da görmüşsündür. Bu tabloyu istediÄŸin her an görebilme ihtimalinin olması beni çok heyecanlandırdı. Ben Madrid’e Prado Müzesi’ne geldiÄŸinde aynı kıtada olmamıza bile o kadar sevinmiÅŸtim ki Madrid’e koÅŸarak varmıştım.
Işıklandırma çoğu müzenin problemi aslında. Ziyaretçilerine en iyi sunumu yapan müze yarışması mı yapsak? Kim kazanır sence?
[Bu arada ben de bir güncelleme yapayım. Geçen zamanda Sakıp Sabancı Müzesi’ndeki sergiyi ziyaret ettim. Sabancı’daki diÄŸer sergilere göre küçük ama çoÄŸundan daha doyurucu bir sergi olmuÅŸ. Bunda Marmottan Müzesi’nin zengin Monet koleksiyonundan parçaları tam da bu zenginlik sebebiyle çekinmeden verebilmiÅŸ olmasının büyük payı olduÄŸunu düşündüm. Åžimdi notlarım yanımda deÄŸil, o yüzden tablo ismi veremiyorum ama Monet’nin Orangerie’de sergilenen iki tablosuna hazırlık olduÄŸu belli olan çalışmalarını özellikle beÄŸendim. Serginin adının Monet’nin Bahçesi olduÄŸunu biliyorum ama Marmottan bir tane de Londra Parlamento binası tablosu gönderseymiÅŸ çok güzel olurmuÅŸ.]
Boston’a sevgiler.
Boyle bir tablonun varligindan sen bahsedinceye kadar haberim yoktu acikcasi. Simdi muzeyi tekrar ziyaret etmek icin bir sebebim oldu, tesekkurler.
Muze yarismasina gelince, benim oyum acik ara Reina Sofia’ya. Gerek sahip oldugu koleksiyon, gerekse sunumu acisindan (aradigini kolay buluyorsun, salonlar arasinda kaybolmuyorsun, siniflandirma ve sunum kalitesi mukemmel) bu oyu hakettigini dusunuyorum. Ikincilige de MOMA’yi oturtuyorum. Guggenheim’i ise koleksiyonlari acisindan degil, zira degisken ve sinirli, ama tasarimi ve sunusuyla cok basarili buluyorum.
Sevgiler
Senden bir şey rica edebilir miyim peki? Gittiğinde tablonun sergilenişiyle ilgili şuna benzer bir fotoğraf çekebilir misin?
Orangerie ilk kurulurken Monet sekiz ÅŸeklindeki iki salona ek olarak salonların 24 saat güneÅŸ ışığı alma ÅŸartını koymuÅŸ. Gerçi ÅŸu anda tabloları korumak için türlü taklalar atıyorlar ama yine de Nilüferler‘in sergileniÅŸ ÅŸeklini çok beÄŸeniyorum.
Benim en sevdiÄŸim müze Gustave Moreau Müzesi. Moreau’nun yaÅŸadığı eÅŸyaların katları dahil olmak üzere her yerine bayılıyorum. Tüm günümü hiçbir ÅŸey yapmadan o binanın içinde tabloların arasında geçirebilirim.
Sevgiler.