Belki de faydalı bilgiler, Fotoğraf çektim, Seyahat

Paris’te Ä°ngilizce kitap alışveriÅŸi

12.10.2014 – Zorunlu Güncelleme: AÅŸağıdaki satırları 2012’de yazdım. Bu yazının ardından bazı arkadaÅŸlarım diÄŸer ÅŸehirlerdeki kitabevleriyle ilgili de benzer listeler hazırlamamı istediler. Ancak bu istekleri reddettim çünkü bir kitabevinin ne kadar daha yerinde kalabileceÄŸini bilmediÄŸimiz günler yaşıyoruz ve ben böyle bir yazının sürekliliÄŸi için çok az ÅŸehre güveniyorum. Paris bu ÅŸehirlerden biriydi. Aradan geçen seneler bana yanıldığımı gösterdi. Ä°lk olarak boÅŸluÄŸu hissedilen Village Voice, ardından Tea and Tattered Pages kapandı. Bu seferki Paris ziyaretimde ise The Red Wheelbarrow’un yerinde olmadığını görüp üzüldüm. Ayrıca San Francisco Book Co. ÅŸu an için yerinde durmasına raÄŸmen fotoÄŸraflarında görebileceÄŸiniz tabelasının indirilmiÅŸ olması o kitabevi için de tehlikeli çanlarının çaldığının bir göstergesi.

Her ÅŸeye raÄŸmen bu yazıyı kaldırmayacağım. Artık faydalı olmasından ziyade nostaljik deÄŸer taşıyor. Galignani, Shakespeare and Co., WH Smith ve San Francisco Book Co.’ya uzun ömürler diliyorum.

Tanıyanlar bilir, alışveriÅŸ benim için ancak çok zorunda kaldığımda yaptığım, o zaman bile katlanamadığım bir etkinliktir. Bunun tek istisnası ise kitap almak ve dolayısıyla kitabevlerini dolaÅŸmaktır. Geçen seneki Paris ziyaretimizde de bir günü ÅŸehrin Ä°ngilizce kitap satan kitapçılarını gezerek geçirmeye karar vermiÅŸtik. Paris’te yapmayı en sevdiÄŸim ÅŸey “aylaklık” olduÄŸundan turu tamamlamam birkaç günümü aldı ama konumuz bu olmadığı için detayların üzerinde durmayalım. Bu kitabevlerinden birinde karşılaşıp bir süre sohbet ettiÄŸimiz Türk beyefendi baÅŸka hangi kitabevlerine gidebileceÄŸini sorup elimizdeki diÄŸer adresleri de isteyince “kimbilir belki baÅŸkalarının da iÅŸine yarayacak bir bilgidir” diyerek blog’da yazmayı düşünmüştüm. Eh, benim tüm coÄŸrafyaya yayılmış evrensel aylaklığımı düşünecek olursanız bugün yazıyor olmam bile büyük baÅŸarı sayılır, deÄŸil mi? OKUMAYA DEVAM EDÄ°N

Sanat üstüne

O kadar sevdim ki resmini

Goya gençlik günlerinde ne zaman para sıkıntısı yaÅŸamaya baÅŸlasa Real Academia de Bellas Artes de San Fernando yani Madrid’deki Kraliyet Güzel Sanatlar Akademisi’nin yetenek sınavlarına girip kapağı “maaÅŸlı” bir iÅŸe atmasını saÄŸlayacak diplomanın sahibi olmaya çalışırmış. Söylenenlere göre ressam üç kere girdiÄŸi bu sınavların ilk ikisinde jürinin oy birliÄŸi ile okula kabul edilmemiÅŸ.

Hayatta en çok merak ettiÄŸim konulardan biri sanatçının bu iki seçmede jüriye hangi tablolarını sunduÄŸudur. Goya ile ilgili birçok kitap ve Internet’te belki de yüzlerce kaynağı karıştırmama raÄŸmen bu soruma yanıt bulamadım. Oysa ilk ikisinde giriÅŸ izni vermeyen jürinin kalbini nasıl yumuÅŸattığı ve Akademi’nin kapısını nasıl açtığı hemen hemen her yerde yazar: 1780 tarihli Ä°sa Çarmıhta tablosu ile.

Ben bazı zamanlarda çok sevdiÄŸim Goya kitaplarımdan birini elime alıp bu tablonun olduÄŸu sayfayı açar ve Goya’nın gelmiÅŸ geçmiÅŸ en kötü tablosu ile dönemin Madrid’inin önde gelen sanat topluluÄŸuna kabul edilmiÅŸ olmasına gülerim. Eminim, bu öyküden baÅŸka birileri “yaÅŸam dersi” çıkartıp bu dersi allayıp pullayarak sunabilirler. Ama üzerine basarak söylüyorum: Bence bu olay sadece çok komiktir ve ötesi yoktur.

AÅŸağıda eski günleri yadetmek isteyenler için Goya yazılarına linkler veriyorum. Gündüz düşlerimizde bir sonraki bölümün ismi ise bir baÅŸka harika rüya olan “EÄŸer Mengs olmasaydı?”. Hepinizi beklerim.

1. Bye Bye Love / 2. Sansür / 3. Gene Goya

Proje: David Lodge

21. hafta: Bradbury ve yüzeyde kalmak

Bu da nedir diyenler için şurada bir açıklama var.

Bu proje kapsamında ilk kez tanıştığım yazarlarla ilgili yorum yaparken kurduÄŸum her cümle tek bir kitabına baÄŸlı kalacağı için hem çekiniyor hem de geriliyorum. Åžimdiye kadar yazarların diÄŸer eserlerini de okuyup haklarında daha fazla fikir edinerek problemime çözüm bulmaya çalıştım. Malcolm Bradbury’de ise bu çabaya girmedim. Ãœniversitede sosyoloji dersleri veren Howard Kirk’ün kahramanı olduÄŸu romanı The History Man (Tarih Adam) aynı zamanda benim Bradbury hakkında konuÅŸmamı saÄŸlayan tek yapıt olma özelliÄŸini de taşıyor. OKUMAYA DEVAM EDÄ°N