Bu da nedir diyenler için şurada bir açıklama var.
Emperyalizmin yükseliÅŸinin ve sömürgeciliÄŸin ortaya çıkmasının edebiyat arenasında doÄŸurduÄŸu sonuçlardan biri de sömürgeci ulusların bir kısım yazarlarının farklıyı/yeniyi/bilinmeyeni bulmak üzere kendilerini sömürülen “uzak” topraklara atması oldu. Bu yazarların en önemli örneklerinden biri çoÄŸunuzun bildiÄŸi üzere Graham Greene’nin de çok takdir ettiÄŸi Joseph Conrad idi.
“Greene ve egzotik” baÅŸlığının bir yanlış anlaÅŸmaya kurban gitmemesi için baÅŸtan ÅŸu açıklamayı yapmakta da fayda görüyorum: Bugün egzotik kelimesini “çekici” ya da “cezbedici” sıfatlarının karşılığı olarak deÄŸil, TDK’nın da önerdiÄŸi gibi “yabancıl” manasında kullanıyoruz. Greene romanlarında Britanya adasının dışındaki uzak toprakları isim vermeden sık sık kullanmış bir yazar. Hatta onun eserlerinde yarattığı bu dünyaya “Greeneland” deniyormuÅŸ. Bu tercihinde de Sierre Leone’de MI6 için çalıştığı günlerdeki gözlemleri ve tecrübeleri çok etkili olmuÅŸtur kanısındayım.