Tüm katkılarıyla

Bahar Malik

Günlerin getirdikleri, Kısa kısa

Geçen hafta

Bir süredir Internet ve onu kullanımım ile ilgili soru soran insanlara tek bir cevabım oluyor: “Ben artık Internet’i okumuyorum sadece resimlerine bakıyorum.” Bu cümlemde az da olsa kendime haksızlık etsem de çoÄŸunlukla haklıyım. Bu Cuma gününde sizlerle geçen hafta Internet dünyasında gözüme takılan birkaç ÅŸeyi paylaÅŸmak istiyorum. Senelerin bizleri Cuma’yı iple çeken “o insanlar” haline getirmesi sizi de üzüyor mu? Ben biraz üzülüyorum. Sonra geçiyor.

* Ä°lk fotoÄŸraf ortaya çıkalı aylar olmuÅŸtu ama artık Martin Freeman’ın Bilbo Baggins halleri her yerde karşımızda. Sizce Martin, Bilbo olabilmiÅŸ mi?
* Bu fikir kimi zaman bana çok doğru geliyor.
* Salinger’ın yayınlanan ilk hikâyesi ile ilgili bir madde.
* Hiçbiriniz günün aslan berberinin yeni banner’ını beÄŸenmedi mi? Oysa bence çok güzel. Neden övgü cümlelerini duyamıyorum? (orijinal hali de burada)
* Buna sessizce güldüm.
* Bu kitabın kapağı tam da olması gerektiği gibi. Değil mi?
* Richard Cheese olsa şöyle derdi: “Here’s one for the ladies.
* Bored to Death iptal olmuÅŸ.
* Hayat bazı günler şöyle, bazen ise böyle. Siz ne düşünüyorsunuz?

“YaÅŸasın Cuma!” diyerek sizlere veda ediyorum. Sevgililerle.

Proje: David Lodge

20. hafta: Burgess ve fikirler

Bu da nedir diyenler için şurada bir açıklama var.

“Mevzu fikirler ise neden Anthony Burgess? Neden Otomatik Portakal?” diye defterime yazalı ne kadar zaman olduÄŸunu size asla söylemeyeceÄŸim. Ama açıklamaktan utandığıma göre sürenin uzunluÄŸunu tahmin edebilirsiniz. Fikirlerden oluÅŸan bir roman (novel of ideas ~ roman à thèse) için karakterlerin yemek yedikleri, içki içtikleri veya flört ettikleri anların arasında birbirleriyle felsefi soruları tartıştığı ya da bireysel olarak düşündükleri romanlara verilen isim dersek üç aÅŸağı beÅŸ yukarı da olsa doÄŸruyu söylemiÅŸ oluruz. Bu eserlerin enerjisinin asıl kaynağı fikirlerdir ve bu fikirler eserdeki tüm duyguları, ahlaki seçimleri ve kiÅŸisel iliÅŸkileri yönetir ve ÅŸekillendirirler. Bu tarzın çıkış noktası Plato’nun Diyalog‘larına kadar uzanır.

OKUMAYA DEVAM EDÄ°N

Günlerin getirdikleri, Sinema

Film Maratonu

Bir önceki yazıyı hazırlarken fark ettim ki geçen sene izlemeyi planladığım birçok yeni filmi vakitsizliÄŸime ya da tembelliÄŸime kurban vermiÅŸim. Listenin uzunluÄŸu beni o kadar üzdü ki kendi kendime “challenge accepted!” dedim ve bir haftalık film maratonu düzenlemeye karar verdim. Ä°lk aÅŸama için de aÅŸağıdaki 2010/2011 yapımı filmleri seçtim.

Maratona 11 Ocak 2012 Çarşamba sabahı başlamayı ve 18 Ocak 2012 Çarşamba akşamı bitirmeyi planlıyorum. Bu post üzerinde aşağıdaki alanda güncellemeler yaparak sizleri son durumdan haberdar edeceğim (çünkü çok merak edeceğinizi biliyorum). OKUMAYA DEVAM EDİN

Fotoğraf çektim, Günlerin getirdikleri

2011

Aslında yıl sonlarında geçmiÅŸ senenin muhasebesini yapan insanlardan deÄŸilim. Geçen haftasonu bir arkadaşımla konuÅŸurken 2011’i tanımlayabileceÄŸim bir sıfat olduÄŸunu fark ettim: 2011 benim kaybettiÄŸim birçok eÅŸeÄŸi bulma yılım oldu. Ä°ÅŸte bu yüzden de sert ve yorucu geçti.

Aşağıda yılın özetini çıkartmaya çalıştım. Anlık bir kararla yaptığım için önemli şeyleri unutmuş olabilirim ama madem muhasebe yapmayan bir insanım neyi unuttuğum neden umrumda olsun diyerek bu problemi geçiştiriyorum.

OKUMAYA DEVAM EDÄ°N

Fotoğraf çektim

Derken

Dört bilemedin beÅŸ senede bir aklımdan Bülent Ortaçgil’i canlı dinlemek geçer. Bu fotoÄŸraf bir önceki geçiÅŸin hatırası. Ortaçgil mahallede konser verince kalkıp gitmiÅŸtik. ÇaÄŸatay’dan Fed 5’i yeni aldığım günlerdi. Sonucun ne olacağını kestiremeden fırsatını bulduÄŸum her an kullanıyordum. Ä°lk filmden çıkan en sevdiÄŸim fotoÄŸraflardan biri bu olmuÅŸtu. Yırtıkları özellikle seviyorum.

Konsere katılım kısıtlı olduÄŸundan misafir odasında gibiydik. Ön sıralarda oturan bir beyefendi King Crimson’dan istek yapmıştı. Çalmayacaklarından o kadar emindim ki Ortaçgil kısa bir tereddüt yaÅŸayınca tarihi bir ana tanıklık edeceÄŸimi zannedip heyecanlandım. King Crimson çalmadılar.

Bu akÅŸam o konseri düşündüğümde sahnenin tam da bu fotoÄŸraftaki gibi olduÄŸuna eminim. Yırtıklar dahil…