Müzeleri ya da galerileri dolaşırken eğer kulağımda kulaklığım varsa orada gördüğüm eserlerin fon müziği o anda dinlediğim albümler olur. Oysa bazen de bir tabloya bakarsınız ve aklınıza birden bir şarkı gelir. Artık o tablonun şarkısı bellidir. İşte bugün sizi tam da bunu yaptığımız bir oyuna davet edeceğim.
Bu yazı için kendisini Twitter’dan takip edebileceğiniz Meriç‘le işbirliği yaptık. Ben ona sevdiğim tablolardan oluşan bir seçki yolladım. Meriç her tablo için aklına ilk gelen şarkıyı geri gönderdi. Bana soracak olursanız, sonuç hiç fena olmadı.
Aşağıda seçkinin seçkisi bir grupla bu sonucu siz de değerlendirebilirsiniz. Tablolara bakarken altındaki oynatıcının “oynat” tuşuna basmanız yeterli. Eğer bir sorun yaşarsanız bana haber verin, ne yapabiliriz bir bakayım.
Alman Romantik ressam Caspar David Friedrich’in Deniz Kenarındaki Keşiş tablosunu çok severim. Güzelonlu’da da bu tabloya daha önce değinmiştik. Yapıldığı dönem (1808), hakkında, “… biri bu resme baktığında, göz kapaklarının kesilip alındığını hisseder” yorumu yapılan tablonun şarkısı Leonard Cohen’den Master Song.
The House Of Love – Girl With The Loneliest Eyes
Eserlerinde güzelliği ve tutkuyu vurgulamak için sık sık gül imgesini kullanan Herbert James Draper’ın Viktoryen dönemin tüm güzelliklerini barındıran tablosu “Potpori” için Meriç The House of Love’dan Girl With The Loneliest Eyes’ı seçmiş. Bu seçimi beğendim :)
Echo & The Bunnymen – Just A Touch Away
İsviçreli ressam Félix Vallotton’un Tiyatro Salonunda tablosunun şarkısı Just A Touch Away oldu. Benim aklıma gelmezdi ama tablonun şarkısının bu olduğunu okuduğumda çok da şaşırmadım.
Serge Gainsbourg – Je Suis Venu Te Dire Que Je M’en Vais
Sizlerle uzun süredir eserlerini paylaşmak istediğim ama fırsatını bulamadığım Polonyalı ressam Wojciech Weiss’in dağılmış bu çifti için Serge Gainsbourg söylüyor: “Sana gidiyorum demeye geldim gözyaşların faydasız”.
Frank Zappa – Wind Up Workin’ in A Gas Station
Sırada Edward Hopper’ın ünlü tablosu Gas var. Bu tablo yüzünden, yıllar boyunca gözlerim, tahta kaplamalı minik benzin istasyonlarındaki yelekli ve bittabi kravatlı adamları boşuna aradı durdu. Bu kadar Amerikalı bir tabloya Frank Zappa’nın Wind Up Workin’ in A Gas Station‘ı yakışırdı.
Edward Hopper’la yeterince Amerikanlaştıktan sonra en Fransızlardan Gustave Caillebotte‘la devam edelim. Ressamın en ünlü tablosu Yağmurlu Bir Paris Günü‘ndeki tüm ayrıntıları (hatta asimetrikliğini bile) seviyorum. Zaten Caillebotte‘un bütün eserlerini gereğinden fazla seviyorum. Öyle ki bazen farklı platformlarda ressamın eserlerini paylaştığımda umduğum kadar (büyük umutlar!) çok beğenilmezse büyük şaşkınlıklar (“nasıl beğenmezler?”) yaşıyorum. Yağmurlu bir Paris gününe yağmurlu bir şarkıyla cevap gelmiş: Can – She Brings The Rain.
Fairport Convention – One Sure Thing
Eserlerini yeniden görmek için Budapeşte’ye gitmeyi çok istediğim Macar ressamlardan Tihamér Margitay’ın Kıskançlık tablosunun şarkısı Fairport Convention’dan One Sure Thing.
My man, he doesn’t care for me
And what he does, he doesn’t do for me
And when I need something
To him, it doesn’t mean a thing
You know he used to be my one sure thing
İspanyol ressam Ramon Casas’ın kadın portrelerini farklı sebeplerden kendimle özdeşleştirebiliyorum. Meriç, Casas’ın bu güzel tablosu için çok özel bir şarkı seçmiş: Tindersticks – Kathleen.
Nick Cave – Fifteen Feet of Pure White Snow
Listemiz Ramon Casas’la sona erecekken İstanbul’a yağan ve herkesi çok heyecanlandıran karın şerefine, John Atkinson Grimshaw’ın Kar ve Sis ve bu tablonun şarkısı Nick Cave’den Fifteen Feet of Pure White Snow‘u da buraya ekleyeyim. Bu tablo bana Semih Kaplanoğlu’nun Yumurtasının açılış sahnesini anımsatıyor.
Umarım beğenmişsinizdir. Bu sefer beğenilerinizi müdüriyete iletmeniz önemli. Çünkü talep olursa devamı gelebilir.
2015’in ilk yazısı ne kadar harika oldu, değil mi? Herkese mutlu yıllar!
10 Yorum
Bu yazıyı bilerek sakin bir güne bırakmıştım, iyi ki de öyle yapmışım. Devamı olsa pek sevinirim.
Dostlukla :)
Çok sevindim beğenmene. Ben Meriç’e zorluk olmasın diye fazla sayıda resim göndermiştim. Tahmin edemediğim şey Meriç’in bu konuda doğuştan yetenekli olduğuydu. Öyle güzel seçimler yapmış ki hepsini paylaşmak istiyorum :)
Sevgiler.
Harika bi’ fikir ve harika bi’ seçki olmuş lakin fikrin harikalığı karşısında insan diyo’ ki, «Bu harika seçki daha geniş (çok daha geniş) bi’ seçki olsaydı, ne iyi!»
Teşekkürler. Devamı gelecek.
Bayıldık!
Yenisi de geliyor :)
Nefis. Pek keyif aldım.
:)
Kaç yıl oldu hala girer ilk defa gibi okurum, şarkısını da açar tabloya uzun uzun bakarım. Yine o anlardan biri. Çok güzel çok.
Ne güzel söylemişsiniz.