Aslında bugün buraya yazacak bir ÅŸeyim yok. Ama bir hafta önce yaptığım “ufak” bir hatadan dolayı blog’umu kaybettim ve ancak bu sabah yeniden kazanabildim. Bu sevinç bende bir ÅŸeyler anlatma ihtiyacı doÄŸurdu.
Eski zamanlarda yazdıklarımı takip edenler, ufakken yaÅŸadıklarımı kaydetme tutkusuna yenik düşerek birkaç talihsiz gün geçirdiÄŸimi (belki) hatırlar. Günümüzde bunu yapmanın, benim heves ettiÄŸim günlere nazaran çok kolay olduÄŸunu fark edince bir ay boyunca her anımı kaydettim ve bu albümün ismine “baaaaranımın olaÄŸanüstü sıkıcı hayatı” koydum. Elit yorumlarım ve en sevdiÄŸim fotoÄŸraflar özel hayatın gizliliÄŸi prensibine kurban gidince geriye yukarıdaki seçki kaldı.
Pek çok insanın blogların sonunun geldiÄŸini düşündüğünü biliyorum. Oysa ben bugünlerde blogların altın çağını yaÅŸadığı kanaatindeydim. Bazen o kadar güzel ÅŸeyler okuyorum ki bu güzelliÄŸin yanından bile geçemiyor olma kompleksim zaten çok sık hissetmediÄŸim yazma hevesimi iyiden iyiye köreltiyor. Neyse tüm bunları boÅŸverelim ve bu “yaÅŸasın Cuma!” gününü her bir fotoÄŸrafın baÅŸka türlü güzel/ilham verici olduÄŸu ÅŸu blog yazısıyla kutlayalım: yaÅŸasın cuma linki.