Buraya daha sık yazmayı çok istiyorum. Ama olmayınca olmuyor. Oysa hep “her şey olur, her şey büyür, her şey geçer, hayat kalır” sanırdım.
Geçen hafta karşılaştığım bir kitabın kapağı hoşuma gitti. O küçük adamla tanışan herkes, aşağıdaki beyefendinin pozisyonunda (en az) bir kez bulunmuştur herhalde. Ve dahası bana kalırsa o küçük adam ressamının izleyiciyi her türlü pozisyona sokabilecek güçteki en güzel figürüdür.
İşin en komik yanı, kapaktaki beyefendinin bana çok tanıdık gelmesiydi. “Nereden, acaba nereden?” diye düşünürken cevabı buldum. Kendisiyle daha önce şurada tanışmıştık (ve bu bilgi kimbilir belki de doğrudur):
Geçen haftanın en heyecanlı iki olayından biri kendime hediye ettiğim Portraits isimli kitaptı. Keşke kitabı ilk gördüğüm anda kafamda okuyup %51’inden çok memnun kalmasaydım. Haftasonu aslını okurken kafamdaki kitabı özlemle andım. Taschen’in bu tarz kitaplarıyla ilgili beklentimi düşüreli yıllar olmuştu halbuki.
Son olarak “Bir süredir nerelerdeydin?” sorusuna verebileceğim en güzel yanıt aşağıda. Tavsiye edenlere nasıl teşekkür etsem diye düşündürten, o kadar güzel yerler ki insanın geri dönesi gelmiyordu. Öyle işte.
12 Yorum
Şu en son fotoğraflar nereden?
“Bir süredir nerelerdeydin?” sorusuna yanıt vermeseydin böyle merak etmeyecektim.
Şimdi o fotoğrafları görünce soruyorum asıl :
Bir süredir nerelerdeydin?
Beni merak edin, yirmi dört saat halimi hatrımı sorun istiyorum Didem. Çok şey mi istiyorum ha söyle bana. İnsanların 7/24 ilgisini istemek çok şey mi?
Üstelik acı vatan Almanya’da bir başıma üşürken :(
son resimlerin icinde olmak; bir an once oralara gitmek istedim…
Birlikte gidelim. (Bir türlü gidemediğimiz 2004 Kaş tatili :))
Diyelim ki 24 saat arandınız bu durumda “yeter!!!!” demeyecek misiniz?
Beşinci dakikasında “Tamam artık aramayın” derim. Onuncu dakikasında telefonu kapatırım. Birinci saatinin sonunda kaplumbağaya evrilirim. (Dikkat! Kafa içeri!)
Ama bir arayın, bunları da yaşayalım :)
cafe a. n. s.?
Varsayıımlarla değil tadına vararak yaşayalım.
@İlknur, anlaşıldı, tamam :)
@Ahmet Cihat, yorumunu biraz kırptım (bazı şeyler bize özel kalsın diye). Ama evet orası ve önerilerin için çok teşekkür ederim. Daha önceden teşekkür edemediğim için de özür dilerim.
o gidemeyişten sonra, daha da benle bi yere gitmeye niyetlenmezsin:)
Belli olmaz hiç. Tekliflere açığım.