Günlerin getirdikleri

Güzelonlu 6 yaşında çekilişi

wrapped

[Çekiliş sona ermiştir. İlginiz için çok teşekkürler.]

Güzelonlu’ya ilk yazıyı ekleyeli tam altı sene olmuÅŸ. Oysa daha dünmüş gibi geliyor. Bu yıl bir deÄŸiÅŸiklik yapayım ve blog’un yeni yaşını sizlerle kutlayayım istedim. Malum, kutlamaların olmazsa olmazı hediyelerdir. Ben de “madem Güzelonlu artık altı yaşında, neden okuyucularına ufak bir hediye vermiyorum?” diye düşündüm.

İşte bu yüzden, bu yazıya yorum yapacak kişiler arasında yapacağım çekilişte, kazanana aşağıda paylaşacağım kitap gruplarından istediği bir tanesini hediye edeceğim.

* Lemis Yayın‘dan Iannis Xenakis ile SöyleÅŸiler (Balint Andras Varga), Kent Metaforları : Morphologie (Oswald Mathias Ungers) ve Gordon Matta-Clark

ya da

* Jaguar Yayınları‘ndan Hızlandıkça Azalıyorum (Kjersti Skomsvold), Wittgenstein’in Metresi (David Markson) ve Mezarımdan Yazıyorum (Machado de Assis)

ya da

* Sel Yayınları Geceyarısı Kitapları’ndan Ä°nsanın Esas GerçekliÄŸi: Tembellik (Kazimir Maleviç), Yazmak Ãœzerine Notlar (Jules Renard) ve BoÅŸ Zamanlarım (Italo Svevo) [Sel Yayınları’nın kitaplarını Gergedan Kitabevi‘nden Eylem seçti.]

bir dolu kitap

Kurallarımızı bir daha hatırlatayım: ÇekiliÅŸe katılmak için bu yazıya bir yorum bırakmanız gerekiyor. Aynı IP’den yapılan yorumları tek yorum olarak kabul edeceÄŸim. Sizinle iletiÅŸim kurmakta zorlanmayacağım bir e-posta adresi bırakmanız da önemli. (Yorumunuzun yayımlanması için onaylanması gerekecek. O yüzden görünmemesi durumunda paniÄŸe kapılmayın)

ÇekiliÅŸ, Güzelonlu’nun doÄŸum günü olan 27 Ocak 2015, öğlen 12’ye kadar devam edecek. Yorumlarınızda burada yayımlanmış en sevdiÄŸiniz yazının hangisi olduÄŸunu da paylaşırsanız çok sevinirim. (Yazmasanız da olur) Bol ÅŸans!

[Bu arada Güzelonlu’yu artık Facebook‘tan da takip edebilirsiniz. Oley.]

[ÇekiliÅŸ fikrindeki ilham kaynağı Koltukname‘ye de teÅŸekkürler.]

Kitaplar

Babar

babar - manet

Geçen yaz en sevdiÄŸim tablolardan Kırda Öğle YemeÄŸi‘nden esinlenerek yapılmış çalışmaları incelerken yukarıdaki fillerle karşılaÅŸtım. Bu eser benim bir deÄŸil, iki tutkumu bir araya getirmiÅŸti: Manet ve filler!

Resmin kime ait olduÄŸunu ve niçin yapıldığı ufak bir araÅŸtırma sonucu bulduktan sonra artık tek amacım vardı: Babar’s Museum of Art (Babar’ın Sanat Müzesi) isimli çocuk kitabına sahip olmak. Hevesle kitabı ısmarladım, birkaç hafta bekledim ve sonunda bana ulaÅŸtığında çok ama çok mutlu oldum.

OKUMAYA DEVAM EDÄ°N

Bir şarkı

Bir tablo, bir şarkı

Müzeleri ya da galerileri dolaşırken eğer kulağımda kulaklığım varsa orada gördüğüm eserlerin fon müziği o anda dinlediğim albümler olur. Oysa bazen de bir tabloya bakarsınız ve aklınıza birden bir şarkı gelir. Artık o tablonun şarkısı bellidir. İşte bugün sizi tam da bunu yaptığımız bir oyuna davet edeceğim.

Bu yazı için kendisini Twitter’dan takip edebileceÄŸiniz Meriç‘le iÅŸbirliÄŸi yaptık. Ben ona sevdiÄŸim tablolardan oluÅŸan bir seçki yolladım. Meriç her tablo için aklına ilk gelen ÅŸarkıyı geri gönderdi. Bana soracak olursanız, sonuç hiç fena olmadı.

AÅŸağıda seçkinin seçkisi bir grupla bu sonucu siz de deÄŸerlendirebilirsiniz. Tablolara bakarken altındaki oynatıcının “oynat” tuÅŸuna basmanız yeterli. EÄŸer bir sorun yaÅŸarsanız bana haber verin, ne yapabiliriz bir bakayım.

caspar david friedrich - monk by the sea
Leonard Cohen – Master Song

Alman Romantik ressam Caspar David Friedrich’in Deniz Kenarındaki KeÅŸiÅŸ tablosunu çok severim. Güzelonlu’da da bu tabloya daha önce deÄŸinmiÅŸtik. Yapıldığı dönem (1808), hakkında, “… biri bu resme baktığında, göz kapaklarının kesilip alındığını hisseder” yorumu yapılan tablonun ÅŸarkısı Leonard Cohen’den Master Song. OKUMAYA DEVAM EDÄ°N

Kısa kısa, Sanat üstüne

Dedikodu

edouard manet_bouquet of violets

Bir adamın bir kadın için bir tablo çizdiğini ve ona hediye ettiğini düşünün; içinde kadının en sevdiği çiçeklerin, kadını çizdiği başka bir ünlü tablodaki yelpazenin ve kadına yazdığı mektubun olduğu ufacık bir tablo.

Bu adamın bu kadına aşık olmama ihtimali var mı? Bu adam nasıl bu kadını kendi erkek kardeşiyle evlendirir? Onların çocuklarını büyütmelerini izler?

Aklım almıyor.

Sanat üstüne

Artemisia

Müzelerde Ä°ncil temalı tabloları incelerken rahatsız hissettiÄŸim o kadar çok ÅŸey görüyorum ki. ÖrneÄŸin ressamların dürüst bir Yahudi’nin karısı olan Susanna’nın (Shoshana) Ä°ncil’de anlatılan öyküsünü betimleme ÅŸekline hem kızıyor, hem de utanıyorum.

Hikâyeye göre yardımcılarına izin veren Susanna, evinin bahçesindeki havuzda yıkanırken kendisinden yaÅŸlı iki adam kadını gözetler. Susanna tam evine girecekken karşısına çıkarlar ve kadına eÄŸer onlarla seviÅŸmezse bahçede genç bir erkekle buluÅŸtuÄŸu dedikodusunu herkese yayacaklarını söylerler. Susanna bu tehditi kabul etmeyince erkekler söylediklerini yapar. Kadına ölüm cezası verilecekken Daniel adında bir adam ortaya çıkar ve yaÅŸlı adamların sorgulanmasını gerektiÄŸini söyler. Ayrı ayrı sorgulanan adamlara Susanna’nın sevgilisiyle hangi aÄŸacın altında buluÅŸtuÄŸu sorulur. Adamlardan biri sakız aÄŸacı olduÄŸunu söyler. DiÄŸeri aÄŸacın meÅŸe olduÄŸunu iddia edince yalanları ortaya çıkar ve Susanna beraat eder. Ä°ki sapık ölümle cezalandırılır.

Bu öykü pek çok ressam tarafından betimlenmiÅŸtir. AÅŸağıda içlerinde Rubens ve Rembrandt’ın Susanna yorumlarının da olduÄŸu rastgele örnekleri görebilirsiniz. Bu tabloları her gördüğümde “HAYIR!” diye bağırmak istiyorum. Lütfen resimlere dikkatle bakın. Bu resimlerde iki sapık tarafından tecavüz ya da ölümü seçmesi için zorlanan bir kadın suratı görebiliyor musunuz? Bu tehditin insana hissettirdiÄŸi “dehÅŸet”i sanatçıların estetik kaygıları ve kimbilir belki de erkeklikleri karşısında kaybediyoruz.

susannah and the elders OKUMAYA DEVAM EDÄ°N