Sanat üstüne, Sinema, Tiyatro

Videolar

Internet’in çöplük gibi kullanımı gün geçtikçe yaygınlaÅŸsa da bilgiye ve ilgi alanlarına ulaÅŸmayı bu derece kolaylaÅŸtırıyor olması yüzünden bu platform beni hâlâ büyülemeye devam ediyor. Galiba bu yüzden rss takip etmedeki coÅŸkumu ve youtube’da geçirdiÄŸim zamanları çok seviyorum. “Bahar, Youtube’da neler izliyorsun?” sorusunu çok sık duymaya baÅŸladığım için geçen hafta izlediÄŸim on yüz milyon videodan birkaç tanesini bugün sizlerle paylaÅŸmaya karar verdim.

Ä°lk videoda David Lynch 2012 Paris Photo etkinliÄŸinde sergilenen eserler arasından seçtiÄŸi 99 fotoÄŸrafı kendi bakış açısıyla yorumluyor. Paris Photo, Lynch’in bu seçimiyle yeni bir gelenek de baÅŸlattı. Her sene davet edilen bir kiÅŸinin sergiden seçeceÄŸi fotoÄŸraflar bir kitapta basılacak. Tıpkı Lynch’inkinin “Paris Photo Seen By David Lynch” ismiyle kitaplaÅŸtırıldığı gibi.

Geçen sene tiyatro festivalinde Samuel Beckett’ın Oyun‘unun Åžahika Tekand yönetmenliÄŸindeki Åžehir Tiyatroları yorumunu izlemiÅŸtim. Bir Beckett eserine göre oldukça farklı yorumlandığından aklıma takılan ilk soru Beckett’ın sahneleme talimatlarını ve tiyatro gruplarının bu talimatlara uyuÅŸunu sıkı sıkıya takip eden Beckett Vakfı’nı nasıl aÅŸtıkları oldu. Bu sorunun cevabını bugün de merak ediyorum. Geçen bir senede Tekand’ın rejisiyle ilgili doyurucu yazılar okumayı çok istedim. KeÅŸke bu konu hak ettiÄŸi ÅŸekilde tartışılsa(ydı). Çünkü konuÅŸulmayı/tartışılmayı/eleÅŸtirilmeyi/deÄŸerlendirilmeyi hak ediyor. Geçen hafta yeniden aklıma düşünce youtube’da Anthony Minghella’nın yönettiÄŸi ve Alan Rickman, Kristin Scott Thomas, Juliet Stevenson’ın oynadığı 2001 yılında çekilmiÅŸ Oyun‘u izledim. Bu versiyonda sizce de çok ışıltılı bir ÅŸeyler yok mu? (Youtube’dan kaldırıldığı için Vimeo linkini ekledim)

Rembrandt’ın ünlü Gece Devriyesi tablosu, koleksiyonunda yer aldığı 2003 yılında tadilata giren Amsterdam’daki Rijksmuseum’un yeniden açılması ÅŸerefine bir alışveriÅŸ merkezinde baÅŸarılı ve eÄŸlenceli bir flashmob konusu olmuÅŸ. Müzeyi ziyaret ettiÄŸimde bu tadilat sebebiyle çok küçük bir kısmını gezebilmiÅŸtim. Gene uzun yıllardır tadilatta olan Stedelijk de açıldığına göre artık Amsterdam’ı bir kere daha ziyaret etmenin vakti gelmiÅŸ bence.

Sinemada film fragmanlarını izlemeyi hep çok sevdim. Youtube’da da çok sık izliyorum. Toy’s House bu yazın popüler indie filmi olacak gibi görünüyor. Kadroda bir tek kendi adımı göremedim.

Film festivalinde Before Midnight‘ı izleyenler film hakkında güzel ÅŸeyler söylüyorlar. Ben hâlâ bu filme gerek var mıydı karar veremedim (ama izleyeceÄŸime eminim).

Uzun süredir burada Manet’den bahsetmiyorum. Ama bu ressamla ilgilenmediÄŸim manasına gelmiyor. Ressamın benim de sevdiÄŸim In the Conservatory tablosu için hazırlanmış bu videoyu beÄŸendim. Merak edenler için baÅŸka ressamlar ve bu ressamların tabloları için de videolar hazırlanmış.

John Berger’in artık klasikleÅŸmiÅŸ Ways of Seeing belgeselini de eÄŸer izlemediyseniz tavsiye ederim (Çünkü çok güzel).

İşte boş zamanlarımda tüm bunları (ve daha fazlasını) döne dolaşa izlediğim için buraya yazamıyorum. Fakat itiraf edin: daha eğlenceli bir şey yapıyormuşum, değil mi?

Previous Post Next Post

Bir de bu yazilar var

Bir yorum

  • Reply Bahar 22/04/2013 at 03:52

    Julie Delpy Before Midnight ile ilgili çok güzel bir tanım yapmış. Demin okudum. Buraya da ekleyeyim: “Sometimes I see films where people have sex with a bra on. I mean, what country do they come from? I don’t think I’ve ever had sex with a bra on in my life, except maybe once. This movie isn’t fantasy. This is a film for people who can handle a pair of tits.”

  • Leave a Reply to Bahar