Bu yaz başında (gerçek bir kuzey insanı olarak yaz benim için Temmuz’da baÅŸlar), evde üst üste yığılmış hala okuyamadığım kitapları bir süre daha dinlendirmeye karar vererek kendime bir kaç aylık yeni bir okuma listesi yaptım. SipariÅŸlerimin geldiÄŸi gün çocuklar gibi sevindim. Gene aynı günlerde aklıma birkaç sene evvel topluca yaptığımız amazon alışveriÅŸinde arkadaÅŸlarımdan birinin aldığı bir seri geldi. Bu seri, Jane Austen’in Pride and Prejudice’inin farklı uyarlamalarını içeriyordu. Yazar, Elizabeth Bennett ve Fitzwilliam Darcy’nin iliÅŸkisini Pemberley aÅŸamasından ele alıyor ve bir tür “what if” senaryosu uyguluyordu.
Bu arkadaşımdan kitaplarını ödünç istediÄŸimde hiç beklemediÄŸim bir tepki ile karşılaÅŸtım. Gülerek “Ooo Jane Austen-porn” dedi. Tanıdığım her açıdan Audrey Hepburn’e benzeyen tek insandan böyle bir cümle duyunca itiraf etmem gerekiyor ki biraz irkildim. Ama daha önceki yıllarda Jane Austen’i edebiyat, feminizm, tarih, sosyoloji gibi farklı alanlarda fazlasıyla incelemiÅŸ bir insandım (Burada Morris Zapp’e de bir teÅŸekkür etmem gerekiyor herhalde). “Pornografi de eksik kalmasın” diyerek kitapları aldım ve okumaya baÅŸladım.
Esas itiraflarım ÅŸimdi baÅŸlasın: Ä°smi Impulse and Initiative olan ve kapağı isminden de beter olan bir kitabı okumaya çalışmak bile zorlayıcı bir uÄŸraÅŸ oldu. Gazete kağıdı ile kaplamayı bile düşündüm. Ama asıl sorun sonra baÅŸ gösterdi. Kitabın içeriÄŸi, kurgusu ve anlatımı beni hayretler içinde bıraktı. Adını bir daha anamayacağım bu eseri okurken sürekli güldüm. Yazarı olan Abigail Reynolds’ın Austen’i, karakterlerini ve yazın anlayışını hiçbir ÅŸekilde anlayamadığına emin oldum. Daha sonra ise Abigail Hanım’ın böyle bir derdi olmadığını dehÅŸetle fark ettim. Kırk yıllık Mr. Darcy’nin yaptıkları ve kurduÄŸu cümleler ve Lizzy’nin ona verdiÄŸi cevaplar, ikilinin kırdığı cevizler o satırları her nerede okuyorsam beni o noktada gülme krizlerine soktu. Kitaplar ilk aklıma geldiÄŸinde düşündüğüm ÅŸey bu olmamasına, ticari bir yapıtla karşı karşıya olmama, yazarının ucuz bir aÅŸk romanı yazarından bile beter olmasına raÄŸmen hiç sinirlenmedim, neÅŸe içinde kitabı tamamladım, ikinci kitaba geçtim.
Ä°kinci kitabın en büyük faydası sabır sınırlarımı ölçmemi saÄŸlaması oldu. Abigail Hanım’ın Austen’i bir bütün olarak önemsemediÄŸini fark etmiÅŸtim ama kendi kurgusunu bile umursamaması beni hafiften sinirlendirdi. “Nasıl olsa satacak” inancıyla yazılmış Without a Reserve isimli ÅŸahanenin en sinir bozucu yanlarından biri sebepsiz hareketler ve bırakın Elizabeth Bennett gibi ahlaklı bir Ä°ngiliz hanımefendisi ve Mr Darcy gibi gurur abidesi bir beyefendiyi, herhangi -üstüne basarak söylüyorum herhangi- bir yirmi birinci yüzyıl insanını bile neden düşürdüğü belli olmayacak pozisyonlardı. Pozisyonlar demiÅŸken esas “hadi oradan” eÅŸiÄŸimin ne olduÄŸunu anlamamı saÄŸladıkları için bazılarına teÅŸekkür etmek durumundayım.
Böylece daha fazla uzatmadan bu maceranın sonuna gelmiÅŸ oldum. Biraz araÅŸtırdığımda Jane Austen’in kendisinden sonra gelenlere büyük bir pazar oluÅŸturduÄŸunu fark ettim. Sadece Pride and Prejudice uyarlaması elli civarında kitap var. Ä°sim vermediÄŸim (arzu ederse ileride deÄŸiÅŸtiririm) arkadaşımın bu seriyi seçerkenki kriteri ne oldu bilemiyorum çünkü küçük incelemem sonucunda bundan daha popüler olanlarıyla karşılaÅŸtım. Ä°lk görüşmemizde soracağım. Fakat, kitapları satan sitelerdeki okuyucu yorumlarına baktığımda arkadaşımı seçimi dolayısıyla eleÅŸtiremeyeceÄŸimi de anlamış bulunuyorum. Ne de olsa yorumların büyük bir kısmı serinin ne kadar muhteÅŸem olduÄŸu üzerine. Yani sadece yazarları deÄŸil, ÅŸuursuz okuyucuları da suçlayabiliriz. Bir daha baÅŸka bir yazarla böyle bir serüvene giriÅŸir miyim diye soracak olursanız cevabım uzun bir süre Jane Austen ve karakterleri hakkındaki temiz, saf hislerimi ve onların el deÄŸmemiÅŸ hallerini korumanın benim için daha önemli olduÄŸu olur.
Sözlerimi gelmiş geçmiş en erotik televizyon dizisi sahnesi ile bitirirsem sanırım günün temasıyla da uyumlu bir son yapmış olurum -ki böylece masumiyet denen o sihirli kelimenin de altını bir daha çizmiş oluruz.-
Hiç yorum yok